İlk kadın akaryakıt istasyonu sahibi Yasemin Ayaz, sektördeki dönüşümü anlattı.
“Alışkanlıklar kolay değişmiyor ama dönüşüm başladı” diyen Ayaz, sektörün ekonomik krizle nasıl boğuştuğunu da gözler önüne serdi.
Türkiye’nin ilk kadın akaryakıt istasyonu sahibi olarak sektörde dikkat çeken EKİPDER Üyesi Yasemin Ayaz, hem iş dünyasında kadın olmanın zorluklarını hem de enerji dönüşümünün Türkiye’deki karşılığını anlattı. Fosil yakıtların sonuna gelinip gelinmediği, elektrikli araçların geleceği ve tüketicilerin akaryakıt alırken nelere dikkat etmesi gerektiği gibi başlıklar hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Ayaz, “Elektrikli araçlar geliyor ama sistem henüz hazır değil” diyerek altyapı eksikliğine dikkat çekti.
FOSİL YAKITIN GELECEĞİ
Fosil yakıtların geleceğiyle ilgili soruya net bir yanıt veremeyeceğini söyleyen Yasemin Ayaz Petrol’ün sahibi Yasemin Ayaz, elektrikli araçların yükselişte olduğunu söyledi. Ekonomi İş Geliştirme ve Planlama Derneği (EKİPDER) üyesi Ayaz, “2022-2024 yılları arasında küresel elektrikli araç satışları yıllık bazda yüzde 66 oranında büyüyerek 2024 yılında 17 milyon adede ulaştı. Şu anda tek gerçek alternatif bu” diye konuştu. Ancak Türkiye’nin bu dönüşüme altyapı olarak henüz hazır olmadığını vurgulayan Ayaz, “Birçok akaryakıt istasyonuna şarj ünitesi kuruldu ama yeterli değil. Bazı şarj cihazları bir aracı 2 saate dolduruyor, bazıları 40 dakikada. Biz 3 dakikada depoyu doldurmaya alışmış bir toplumuz” dedi.
KONFORLU AMA KARMAŞIK: ELEKTRİKLİ ARAÇLAR
Elektrikli araçların konforuna dikkat çeken Ayaz, elektrik araç kullanıcılarının şarj süreci, menzil ve maliyet gibi konularda yeterince bilgi sahibi olmadığını vurguladı. Ayaz, “Şarjın nasıl yapılacağı, kilowatt saat başına ne kadar ödendiği bilinmiyor. Ayrıca uzun mesafelerde menzil sorunu sürücüyü tedirgin ediyor. 500 kilometrelik bir yolda 300 kilometre menzilli araç yeterli değil” diye konuştu.
“TÜM İSTASYONLAR GÜVENLİ DEĞİL”
Tüketicilere önemli uyarıda bulunan Ayaz, akaryakıt kalitesinden çok istasyonun bakımına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Ayaz konuya ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“Motorin ya da benzin olsun, ürün temelde aynı. Farkı yaratan katkı maddeleri. Ama asıl dikkat edilmesi gereken şey, istasyonun deposunu temiz tutması, pompaların filtrelerini değiştirmesi ve kalibrasyonların düzenli yapılması. Bu işler düzgünse o istasyon güvenilirdir.”
KADIN ELİYLE MARKALAŞMA HAYALİ
Kadın girişimci olarak sektörde örnek olan Ayaz, yerli bir dağıtım markası kurma hayalini de açıkladı. Ayaz, “Önümüzdeki 10 yıl içerisinde ekonomik şartlar uygun olursa kendi ismimle 100 istasyonluk bir marka kurmak istiyorum. Ama şu an ekonomi buna izin vermiyor” dedi.
“SEKTÖRDE AYAKTA KALMAK BİLE MÜCADELE”
2020’den bu yana pandemiden savaşa, ekonomik krizden doğal afetlere kadar her şeyin iş dünyasını etkilediğini belirten Ayaz, “Faizler, nakliye, SGK primleri, elektrik giderleri… Her şey katlandı. Enflasyon ve faizler arttıkça da katlanmaya devam edecek. Geçtiğimiz yıl 8 bin TL ödediğim elektrik faturası bugün 100 bin TL’ye çıktı. 3 sene önce 4 bin 253 TL olan asgari ücret şimdi 22 bin 104 TL. Biz asgari ücretle personel çalıştırmıyoruz. Dolayısıyla giderlerimiz her gün geçen gün artıyor”
2021 YILINDA YASALAŞAN TEMİNAT MEKTUBU
Ayaz ayrıca akaryakıt sektöründe faaliyet gösterebilmek için verilen teminat mektuplarına da dikkat çekerek şunları söyledi: “Devlet 2021 yılında bir yasa getirdi. Devlet, 2025 yılı için bu yasayla 6.6 milyon TL akaryakıt, 3.3 milyon TL LPG teminat mektubu istiyor. Üstelik banka faizleri de çok yüksek. Bankaların post cihazı üzerinden bizden aldığı komisyonlar da ciddi bir yük.”
Yorum Yazın