Antalya'nın ana içme suyu kaynaklarından biri olan Çandır Çayı, geçtiğimiz günlerde Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) proje alanı olarak gündeme gelmişti. Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Başkanlığı alana giderek, projenin burada yapılmaması gerektiğini; yapılması halinde hem depreme dayanıksız binalar inşa edileceğini hem de Antalya’nın su kaynaklarının ciddi şekilde tehlike altına gireceğini ifade etmişti. Söz konusu projenin gündem olmasından kısa bir süre sonra, Antalya Valiliği bünyesindeki AYDAŞ firması da alanda maden ocağı yetkisi için ruhsat başvurusunda bulundu.

DOĞA TABELAYA BAKMAZ
Konuyla ilgili tedirginliklerini dile getiren Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Kamunun kurallarına kamu da uymalıdır. Yeraltı kaynakları tabelaya bakmaz. Özel firma ya da kamu kurumu olması, suyun kirletilmesini veya doğanın zarar görmesini değiştirmez ya da engellemez” dedi. Başkan Karancı, “Çandır Çayı alanına kum ve çakıl ocağı ruhsatı için Antalya Valiliği’ne bağlı Aydaş şirketinin bir başvurusu oldu. Kum ve çakıl malzemesi temin etmek amacıyla böyle bir ruhsat talebi olduğunu öğrendik. Çayın içinde bulunan agregayı almak istiyorlar” diye konuştu.
ALAN KORUMA ALTINA ALINDI
“2005 yılına kadar bu bölgede çok yoğun bir şekilde ocak ve maden faaliyetleri vardı” diyen Mustafa Karancı, “Geçmiş yıllarda Antalya'nın yapı malzeme ihtiyacının büyük bir kısmı bu alandan sağlanıyordu. Ancak bu durum Konyaaltı Plajları’nın erimesine sebebiyet verdi. Dere yatağı içindeki kum ve çakıllar, yağmur ve sel suları ile birlikte Konyaaltı Plajı’nı besliyordu. Buradaki taş ve çakılların alınması, Konyaaltı Plajı’nın erimesine neden oldu. Aynı zamanda aynı bölgede ASAT’a ait, şehrin su ihtiyacını karşılayan su kuyuları da bulunuyor. Dolayısıyla bu alandan kum ve çakıl alınmasına dair izinler kaldırıldı, bölge koruma alanı ilan edildi. Bu faaliyetlerin hepsi Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliklerle yasaklandı ve alan koruma altına alındı” ifadelerini kullandı.
.jpeg)
ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Ancak şu anda Antalya Valiliği’ne bağlı Antalya Yatırım ve İzleme Koordinasyon Başkanlığı bünyesinde AYDAŞ isminde bir yatırım-inşaat firması var. Bu firma alandaki malzemeli almak için ruhsat talep ediyor. Buraya ruhsat veren makam da Valilik. Yani bir nevi ‘tokmak elinde, davul elinde’ durumu söz konusu. Şu anda bunun başvuruları ve çalışmaları yapılıyor” dedi.
SU KAYNAKLARI TEHDİT ALTINA GİRER
Mustafa Karancı, kimin yaptığına bakılmaksızın doğal kaynakların zarar görmesinin engellenmesi gerektiğini belirterek, “Biz de diyoruz ki yeraltı suyu ve içme suyu tabela okumaz; hangi firmanın ya da hangi kurumun çalışma yaptığına bakmaz, niyete bakmaz. Dolayısıyla her türlü çalışma bu su kaynaklarını kirletebilir ve tehdit edebilir. Hal böyle olunca, nasıl özel sektöre yasaksa kamu firmaları veya kamu kurumları için de aynı yasağın geçerli olmasını talep ediyoruz ve istiyoruz. Kamunun kendi koyduğu kurallara kamu eliyle uymasını bekliyoruz” diye konuştu.
‘KORUMA ALANI MI PROJE ALANI MI?’
Başkan Karancı, sözlerini, “Bu bölge, koruma alanından ziyade daha çok proje alanına dönüşmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde TOKİ’nin söz konusu alana bir proje yapacağı ifade edildi. TOKİ’den sonra şimdi de Aydaş’ın alandan maden ocağı için ruhsat istemesi gündeme geldi. Hal böyle olunca biz de diyoruz ki: ‘Burası koruma alanı mı, proje alanı mı?’ Bu noktada ciddi bir tedirginliğimiz var. Burası Antalya’nın ana içme suyu kaynaklarından bir tanesi. Alanda ve alana yakın ASAT’ın içme suyu kuyuları var. Alanda yapılacak bir kirlenme, ASAT’ın kuyularını etkileyecek, debinin düşmesine neden olacaktır. Kirlenme olması halinde bu durum kısa vadede giderilemez, hatta hiç mümkün olmayabilir. O yüzden bölgenin koruma alanı planı içerisinde kalmasını ve koruma alanı statüsünün korunmasını istiyoruz” ifadeleri ile sonlandırdı.




























Yorum Yazın