Türkiye’de emeklilik sistemine yönelik tartışmalar, her geçen gün daha fazla vatandaşımızın gündeminde yer alırken, Emekli maaşlarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısı, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) artışı ve büyüme hızı gibi parametrelerin yıllar içerisinde değişiklik göstermesi, özellikle aynı prim gününe ve kazanç geçmişine sahip vatandaşlar arasında sadece emeklilik yılı farkı nedeniyle ortaya çıkan maaş uçurumu ciddi tepkilere yol açmıştı.
Söz konusu iddiaların toplumda tepkiyle karşılanması ve adalet ve eşitlik noktasında büyük bir rahatsızlık yaratmasına dikkat çeken Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi, CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, konuyu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın cevaplaması istemiyle Meclis gündemine taşıdı.
%25 İLA %30 ORANINDA MAAŞ FARKI OLUŞMUŞTUR!
Av. Cavit ARI; “Emekli aylıklarının hesaplanmasında kullanılan güncelleme katsayısı, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) artışı ve büyüme hızı gibi parametrelerin yıllar içinde farklılaşması, aynı koşullarda sisteme katkı sunan yurttaşlar arasında adaletsiz sonuçlara neden oluyor. Bu durum, özellikle 2024 ve 2025 yıllarında emekli olan bireyler arasında %25 ila %30 oranında maaş farkı oluştuğu yönünde ciddi iddialar bulunmaktadır.” dedi.
Av. Cavit ARI önergesinde; “Söz konusu iddiaların toplumda büyük bir rahatsızlık yarattığına dikkat çekerek bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle yazılı bir soru önergesi verdi.
2024 VE 2025 YILLARINDA EMEKLİ OLANLAR ARASINDA OLUŞAN MAAŞ FARKININ KABUL EDİLEMEZ!
Av. Cavit ARI; Önergesinde; “Aynı prim gününe ve benzer kazanç geçmişine sahip bireylerin yalnızca farklı yıllarda emekli oldukları için farklı maaşlar almasının, sosyal güvenlik sisteminin temelinde yer alan “eşitlik” ve “adalet” ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Özellikle 2024 ve 2025 yıllarında emekli olanlar arasında oluşan maaş farkının kabul edilemez olduğunu ifade ederken, 2026 yılında emekli olacak yurttaşların daha da düşük maaşlarla karşı karşıya kalabilecektir, bu farkların sadece bugünü değil, gelecekte emekli olacak milyonlarca çalışanı da doğrudan ilgilendirmektedir.” dedi.
Bu durumun sadece bireysel ekonomik refahı değil, aynı zamanda devletin sosyal güvenlik sistemine olan toplumsal güveni de zedelediğine işaret ederek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan’ı Işıkhan’a;
• 2024 ve 2025 yıllarında emekli olanlar arasında yaklaşık %30 oranında maaş farkı oluştuğu iddiaları doğru mudur?
• 2025 ve 2026 yıllarında emekli olacak çalışanlar için de benzer maaş farklarının oluşacağı öngörülmekte midir?
• Aynı prim günü ve kazanç geçmişine sahip bireylerin, yalnızca emeklilik yılı farklı olduğu için farklı maaş alması, sosyal adalet ilkesiyle ne kadar uyumludur?
• Bu adaletsizliğin giderilmesine yönelik bir düzenleme — örneğin güncelleme katsayısında revizyon, intibak uygulaması ya da geçici yasal düzenlemeler — planlanmakta mıdır? diye sorarak, sosyal güvenlik sistemine olan güvenin sarsılmaması için söz konusu farklılıkların giderilmesine yönelik somut ve adil düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilerek bu sorun biran önce çözüme kavuşturulmalıdır.” dedi
Yorum Yazın