USÜLSÜZ PROJELERDEN BAHSETTİ
Hotel Su’da gerçekleştirilen toplantıda konuşan İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, İMO olarak Antalya'da sürekli dava edilme tehdidiyle karşı karşıya olduklarını belirtti ve kentte binaların dayanıklılığı konusunda yaptıkları çalışmaları aktardı. Antalya'da usulsüz projeler ve denetim eksiklikleri nedeniyle bazı inşaat mühendislerinin ciddi yaptırımlarla karşılaşacağı yönünde uyarıda bulunan Başkan Akdoğan, "Antalya'da bazı meslektaşlarımızın da maalesef canı yanacak" dedi.
Başkan Mehmet Soner Akdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Ne zaman İnşaat Mühendisleri Odası'ndan bir proje onaylanmadı, geçmedi (Çünkü mevzuat ve yönetimiyetler uygun değil) 'Biz sizi dava edeceğiz' diyorlar . Vallahi isteyen istediğini yapabilir. Artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Antalya'da bazı meslektaşlarımızın da maalesef canı yanacak. Bundan sonraki süreçte otursun herkes İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'ni izlesin. İmzalacılık yaparken izlesin. Projelerinde 'sabun' yaparken izlesin. Şantiyesinde usulsüz beton dökerken izlesin. Bakalım neler değişiyor, neler düzeliyor. Hep birlikte görelim. Bazı şeylerin değişmesi için bazı canların yanması gerekiyor. Ben bu mesleği çok seviyorum. Hepimiz de eminim bu mesleği çok sevdiğimiz için bunu tercih ettik. Bu mesleğin hak ettiği itibarı görmesi için gerçek yaptırımların olması, gerçek suçluların, gerçekte işini yapmayanların ortaya konulması gerekiyor. Bundan sonraki çalışmalarımız da bu doğrultuda olacak.
"26 Yıl Sonra Hiçbir Şeyin Değişmediği Noktadayız"
17 Ağustos depreminden sonra yapılan çalışmalarda bir arpa boyu yol alınmadığına değinen Başkan Akdoğan, "17 Ağustos, bizler için bir yıldönüm, bir dönüm noktası olacak; ondan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, demiştik . Ancak geldiğimiz noktada hiçbir şeyin değişmediği noktadayız. Ne olmuştu 17 Ağustos'tan sonra? Denetim eksikliklerinden bahsedilmişti. Müteahhit kalitemizin yetersizliğinden bahsedilmişti. Eğitim kalitemizin yetkin olmadığından, yetkin olmayan bölümlerimizden, yetkin mühendisliğin olmamasından bahsedilmişti. Malzeme kalitemizden bahsedilmişti. Bugün geldiğimiz noktada maalesef bir arpa boyu kadar bile yol alamadık. Göreve geldiğimiz dönemde maalesef 2013'teki torba yasayla odaların bazı yetkileri elinden alınmıştır. Özellikle proje denetimi noktasında hiçbir çalışma yapamıyoruz. Belediye başkanlarımızı ziyaret ederek onları ikna ederek ülkenin çeşitli yerlerinde yaşanmış olumsuzlukları onlara göstererek bazı protokoller yaptık. Odamızda projeleri data üzerinden inceliyoruz. Kontrolleri datalar üzerinden yapıyoruz. Daha az tecrübesi olan meslektaşlarımıza da proje kontrol kurulumuz vasıtasıyla yardımcı oluyoruz." açıklamasını yaptı.
'Tabela Üniversitelerinin Proje Onayı İçin Para İsteyen Hocaları'
Projelerdeki usulsüzlüklerden örnek veren Mehmet Soner Akdoğan, depreme dayanıksız olduğu ortaya çıkarılan 1500'e yakın binanın proje süreciyle ilgili çarpıcı bilgiler paylaştı:
"Çorum ve Yalova'da maalesef ben onlara meslektaşım diyemeyeceğim. Bazı inşaat mühendislerinin projeler üzerinde deprem kuvvetleriyle oynayarak sabun yaptığı, projelerde usulsüzlük yaptığı tespit edildi. 1500'e yakın binanın depreme dayanıksız olarak inşa edildiği ortaya çıktı. Bununla ilgili soruşturma süreçleri de devam ediyor. Bu 1500 tane binanın depreme dayanıklı raporu için, tabela üniversiteleri var, adını sana hiç duymadığınız, oralarda sözde bir hoca 'bana 3 milyon lira verirseniz bunları depreme dayanıklıdır diye imzalarım' diyor. Yani durum o kadar vahim"
İnşaat Mühendislerinden Toplu Açıklama
17 Ağustos 1999 Gölcük'ten, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerine kadar Türkiye'nin deprem gerçeği ve yapılması gerekenlere dair İMO Antalya Yönetim Kurulu adına açıklama yapan 2. Başkan Ali Erman Aydın'a oda üyelerinin tamamı eşlik etti.
"Deprem, doğal bir olaydır; afete dönüşmesi ise tamamen insan kaynaklıdır" diyen Aydın, bilimsel bilgi ışığında hareket edildiğinde depremlerin felakete dönüşmediğine ve can - mal kaybının yaşanmadığına vurgu yaptı.
"Rantı Önceleyen Değil, İnsanı Önceleyen Kentleşme ve Yapılaşma"
Siyasal irade, yerel yönetimler ve tüm ilgili kurumların, sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Ali Erman Aydın, "Kentlerin planlanmasından yapı üretim süreçlerine, yapı denetiminden kentsel dönüşüme kadar tüm adımlar bilimsel ilkelere göre atılmalıdır. Toplumun yaşam hakkı, siyasal ve ekonomik çıkar hesaplarına kurban edilemez. Bugün yapılması gereken bellidir: Rantı önceleyen değil, insanı önceleyen bir kentleşme ve yapılaşma anlayışı derhal hayata geçirilmelidir. Yapı denetimi kamusal bir hizmet olarak yeniden örgütlenmeli, meslek odalarının bilgi birikimi ve deneyimli insan gücü sürece dahil edilmelidir. Depremler kaçınılmaz; ancak afetler önlenebilir. Bu gerçeği görmezden gelmek, binlerce yurttaşımızın hayatına mal olmuştur. Daha fazla geç kalmadan, bir tek insanımızı daha yitirmeden bilimin ve kamusal sorumluluğun rehberliğinde harekete geçilmelidir" dedi.
Yorum Yazın