Önce Manavgat Belediyesi'ne, ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan operasyonlarda geldiğimiz nokta gösteriyor ki, "Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler olmuş"
İki Belediye'de sözde yapılan yolsuzluklar, itirafçıların verdiği bilgiler insanda şok etkisi yaratacak içeriğe sahip.
Gönül elbette ister ki... Şehrimizi yöneten kişilerin bu tür alavere-dalavere işlere girmemiş olması.
İsimlerinin bile bu tür yolsuzluk ve rüşvet davasına karışmamış olması.
Halktan aldığı oyu, vatandaştan aldığı güveni, hizmet etme sevdasıyla kullanması.
Hep söylerim!
Bir kişi hukuk karşısında suçlu bulunmadığı sürece suçsuzdur.
Her ne kadar tüm deliller suçun oluştuğunu gösterse bile, masumiyet karinesi hukukun verdiği karara kadar geçerlidir.
Ancak insan kendine sormadan da edemiyor.
Antalya'da bilinen döviz firmasının hissedarı iş insanı Ali Y.’ın itiraflarını okuyorum, "Yok artık" diyorum.
İş adamı Emin H.'nin Kepez'de yapmak istediği akaryakıt istasyonunun ruhsatının da rüşvet karşılığı verildiğini anlatması, "Serkan T. ve Gökhan Böcek, ruhsatı çıkarabilmek için 1 milyon TL nakit istedi" demesi, insanın zihninde masumiyet karinesini yerlebir ediyor.
Bir yayın organın kestiği faturalar, çetrefilli işler, bunlara filan değinmeyeceğim, zaten cümle alem duydu, okudu.
Tutuklu bulunan Başkan Böcek, cezaevinden bu kadar itiraf ve itirafçıya rağmen 'Suçsuzum' diye adeta isyanını dile getiriyor.
İnsan kime ve neye inanacağını şaşırıyor.
Aslında çoğu insanda Muhittin Böcek'e toz kondurmuyor.
Böyle işlerin içinde olabileceğine ihtimal bile vermiyor.
Sorun şu ki ya itiraflar doğruysa?
Gerçekten bu suç işlenmişse!
İşte o zaman bu halk kime güvenip oy verecek?
Olası rüşvetlerin önüne geçecek sistemi kurmayan merkezi hükümete mi isyan edecek, yoksa mecburen "En az yiyen bizi yönetsin" anlayışına mı bürünecek.
Başkan Böcek tarafından bakarsak kurulan bir kumpas.
Anlatılanlara bakarsak, itirafçıları dinlersek, beyanatları incelersek, "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" cümlesini basitçe kurabiliyoruz.
Vatandaş tarafından bakarsak, onlar kime ve neye inanacağını bilemez duruma gelmiş.
Vatandaşın bazıları 'kumpas' derken, karşıtları 'yapmıştır' diyebiliyor.
Bir bölümü de 'Yemeyen var mı' diye kendince durumu genele ve alışkanlığa, sistemsizliğe vuruyor.
Gerçekten sorulacak soru şu.
İddialar ya gerçekse!
Hayata Seyirci kalmamanız dileğiyle.
Yorum Yazın
Facebook Yorum