‘Gerçek hedef Türkiye’
SİYASETİYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İsrail ile İran Savaşı hakkında, "Irak’ta başlayan, ardından Suriye’de devam eden, Kuzey Afrika ülkelerinde kendini "Arap Baharı" adı altında gösteren ve İran'a sıçrayan, gerçek hedef tahtasında Türkiye’nin olduğu bir süreç hızla yaşama geçirildi.” dedi.
Talat Atilla ile Memleket’in bu haftaki konuğu İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu oldu. Dervişoğlu canlı yayında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Dervişoğlu'nun açıklamalarından önemli satırbaşları şu şekilde:
"Bugünler, geride bıraktığımız son dönemde, asırlara yansımış plan ve projelerin yansımasıdır.
1980'lerde ortaya atılan "Yeşil Kuşak" projesi ile başlayan bu süreç, daha sonra "Büyük Ortadoğu Projesi" ile devam etti. Bu projelerin temel amacı, İsrail’in bölgede yayılmasını sağlamak ve güvenliğini teminat altına almaktı.
Önce Irak’ta başlayan, ardından Suriye’de devam eden, Kuzey Afrika ülkelerinde kendini "Arap Baharı" adı altında gösteren ve İran'a sıçrayan, gerçek hedef tahtasında Türkiye’nin olduğu bir süreç hızla yaşama geçirildi.
Türkiye'nin buna karşı alması icap eden tedbirler var. Buraya nasıl gelindi, ne tür bir değerlendirme yapmak gerekir? Bunların üzerinde elbette uzun konuşulması icap eden şeyler. Ben bu konular gündeme geldiğinde hep toptancı tarih şuuruna vurgu yapıyorum. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında da bölgenin lidersizleştirilmesine yönelik adımların atıldığını, buna bağlı olarak rejimlerin değiştirileceği, bölgede etnik kökenden, farklı dinlerden, farklı mezheplerden olan insanların sürdürülen bu süreçte istifade alanına dönüştürüleceğinden, Avrupa'nın üzerine düşen misyonu ifa edemeyeceğinden, Avrupa'nın etkisiz ve böyle süreçlerde yetkisiz bırakıldığından birçok konuşmamda bahsettim.
Kuzeyimizde bir Rusya-Ukrayna Savaşı var. Rusya'nın Suriye'de olan gelişmelerdeki tavrına bakarak da bir bakıma elinin kolunun bağlı olduğunu, bölgenin bir enerji sahası olduğunu, ayrıca yeni ticaret yollarının üzerinden geçeceği bir bölge olarak temayüz ettiğini, buna bağlı olarak da Batı emperyalizminin hedef tahtasında olma o vasfının her geçen gün arttığını ifade etmiştim. Bugün bunlar yaşanıyor.
ABD'nin İran’da yapmış olduğu müdahaleyi ve tehditkar tavrını uluslararası kriterlere aykırı buluyorum.
İyi Parti ittifaklara açık mı?
İYİ Parti'nin şimdi yaptığı şey yakın takvim içerisinde bir seçim olmadığına göre, seçiminde şu ya da bu şekilde bir takım değişiklikler esas alınarak, manipüle edilmesi muhtemel bir hale gelmesine dayanarak yolculuğumuzu an itibariyle tek başımıza sürdürüyoruz
Türkiye'nin doğrularını anlatmaya çalışıyoruz ve o doğrular üzerinde doğru bir siyaset inşası sürecini sürdürüyoruz. Yani kendimiz gibi görünmeye, kendimiz gibi olmaya, özgün hasletlerimizi kaybetmemeye özen gösteriyoruz."
Cumhurbaşkanlığı adaylığı sorusuna Dervişoğlu, "Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığı konuşuluyor. Ortada bir takvim yok. Kapalı kapılar ardından bir pazarlığım yok. Ekrem İmamoğlu ile de Mansur Yavaş ile de yaptığım görüşmeleri çıkıp açıklıyorum. Bir arada siyaset yapabilecek partilerin diğer partilerin hassasiyetlerini göz ardı etmemeli." dedi.
Bahçeli ile aranızın bozulmasına hakkında ne düşünüyorsunuz?
Talat Atilla'nın "Siyaset dışı olarak soruyorum, Devlet Bahçeli ile aranızın bozulmasına hakkında ne düşünüyorsunuz, üzülüyor musunuz?" sorusuna "Abi, hocam, genel başkanım dediğim, zor zamanlarda itibar edip fikrine başvurduğum insanın bu tarzından zaman zaman muzdarip oluyorum. Keşke o da bende hiç siyasetçi olmasaydık da hukukumuzu muhafaza etseydik diye düşündüğüm dönemler oluyor. Ben hizmette kusuru olmayan bir şahsım. Gerek üniversitedeki hocalık öğrencilik münasebetlerinde, hem aynı ülküyü paylaşmış olmanın omuzlarımıza yüklediği sorumluluk çerçevesinde hem de siyaset sahnesinde. Öğrendiğim birçok şeyi öğrendiğim yuvada bu kabil kırılmaların yaşanması beni ziyadesiyle üzüyor." şekilde yanıt verdi.
İlginizi Çekebilir