© Adalya Medya 2021

‘Müzik bozulursa, toplumun ahlakı da bozulur’

Belediyelerin ve üniversitelerin düzenlediği etkinliklerde kültürel çeşitliliğin göz ardı edildiğini belirten Yöresel müzik sanatçısı Sümer Ezgü, “Müzik bozulursa, toplumun ahlakı da bozulur. Müzik, ezgiden yanadır. Bozulursa kültürel ritüeller dağılır, ritüeller dağılırsa toplum çöker” dedi.

Yöresel müzik sanatçısı Sümer Ezgü, Antalya’da Sümer Ezgü Sanat Akademisi’nde basın mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Üniversiteler ve belediyeler gibi çeşitli kurumların verdiği konserlere dikkat çekerek, halkın kültürünün de beslenmesi gerektiğini vurguladı.

Ezgü, samimi bir sohbet havasında geçen toplantıda özellikle tarhana çorbasının olduğunu belirterek, tarhananın ‘Anadolu’nun simgesi olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “2500 yıl önce Çinli filozof Konfüçyüs der ki ‘Müzik, insanı yumuşatır, inceltir, insanın doğasını geliştirir.’ Müzik, bireyi arıtır, kişiyi sakinleştirebilir. İyi müzik, insanı doğru davranışlara yöneltir. Müzik, gelenek ve görgü ile birlikte toplumu düzenleyen unsurlardandır. Müzik içsel dengeyi kurar, ruhu arıtır, kişiyi, dolayısı ile toplumu erdemli olmaya yöneltir. Toplumda hangi tür müzik yaygınsa, o toplumun ruhu ve ahlakı da ona göre şekillenir. Doğru müzik, toplumu iyileştirir. Müzik bozulursa, toplumun ahlakı da bozulur. Müzik, ezgiden yanadır. Bozulursa kültürel ritüeller dağılır, ritüeller dağılırsa toplum çöker. Ahlak, insanlığın aslıdır. Değerlerin bütünüdür. Müzik ahlakın göstergesidir. Müzik bozulduğunda insanların davranışları yozlaşır, yozlaşmış bireylerden oluşan bir toplum ise zamanla yok olur. Bir millet yıkılmak istiyorsa önce müziği bozulur. Sonuç olarak müzik bozulursa toplum bozulur. İyi müzik pozitif desteklenmelidir.”

‘Gençleri çok önemsiyorum’

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet ile birlikte bilim ve sanatın hedeflediğini belirten Sümer Ezgü sözlerini şöyle sürdürdü: “İslam düşünürü İbn-i Sina der ki ‘Bilim ve sanat ilgi görmediği toplumu terk eder.’ Toplumun müzik beğenisinin kültürel çeşitliliği ispatlayıcı, belediyelerin kanalizasyon, hijyen kadar kültür sanat beğeni ve halkının kültürel aşinalıkları da görevidir. Hatta var olma hizmetidir. Adı geçen değerleri birbiriyle yaşatmayan şehir gelişemez. ‘Harş’ denen kültür, halkın yaşanmışlığıdır. Aidiyet duygusu ile sanatsal işlevin sınırı barındırır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verisi 15-24 yaş ortalaması 2024 verilerine göre yüzde 14.9’dur. 24 yaş üzeri ise yüzde 85.1’dir. Bu 1 deneyimli kesimdir. Belediyeler İstinasız Harç ile para toplar. Her ilde etkinlik yaparken kendilerine oy veren bu yüzde 85.1 nüfusa hiç vizibilik yapıyor? Gerçekçe olarak da yüzde 15 olan gençliğe mi hizmet götürüyorlar? Peki gençleri neden yanlış besliyoruz? Sonra da gençleri beğenmiyoruz. Ben gençleri önemsiyorum ve bu iletişim sorumluluğu yerel yönetim düşüncesinde düşünülmüyor. Ancak sahnelerde bireylerin müzik, sanat ve kültür değerleri olarak çıkarımsız problem sorumluluklardır. Halkımıza tek yanlı değil her türlü müziği sunmalıyız.”

‘Kültürel seferberlik çağrısı

“Ayrıca unutmayın ki bu halk savaşını davulla, düğününü zurnayla, derdini saza dökmüştür. Şef Walter Straus, ‘Yeryüzünde böyle mükemmel bir müzik yoktur. Önce kendi kültürünü bilmeyene ben müzisyen demem’ demişti. Kastettiği bu halkın müziği olan halk müziği idi. Kendi kültürünü bilmeyen, aidiyet duygusu olmayanlar ahali, yani sadece insan topluluğudur. Kültürel yozlaşmanın önüne geçebilmek, müziğin toplumun üzerinde yıkıcı değil, birleştirici gücünü arttırmak yeni bir kültürel seferberlik başlatmak adına 45 yılını müziğe vermiş bir sanatçı olarak ülkemin kültür ve sanatına duyduğum kaygılarımı ve önerilerimi konuşmayı görev sayıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Kültür Yolu Festivallerinde, belediyelerimizin halk şenlikleri ve üniversitelerimizin bahar etkinliklerinde bu çağrıya kulak vereceğine inanıyorum. Kültür hepimizindir, kültür yozlaşırsa kökü kurumuş ağaca döneriz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER