Sanatın Yaşlılıkta İyileştirici Gücü konuşuldu

Kepez’de 3 gün süren Uluslararası Yaşlılıkta Sağlık ve Esenlik Festivali, değerli bilgilerin paylaşıldığı çok özel söyleşilere ev sahipliği yaptı. Festivalin en dikkat çeken oturumlarından biri de, “Sanatın Yaşlılık Dönemindeki İyileştirici Gücü” başlığıyla gerçekleştirilen söyleşi oldu. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz ile sanatçı ve sosyal sorumluluk gönüllüsü Mert Fırat, sanatın yaşlı bireyler üzerindeki psikolojik ve sosyal etkilerine dair görüşlerini paylaştı.

Başkan Kocagöz, yaşlılığın hayatın üretkenlikten uzaklaştığı değil, tam tersine tecrübenin ve duygunun en yoğun yaşandığı dönem olduğunu vurgulayarak, “Sanat, bu dönemin en güçlü ilacı, en yakın yol arkadaşıdır. Bugün burada yalnızca bir festivalde buluşmadık. Aslında insan hayatının en zarif, en kırılgan ama aynı zamanda en üretken dönemlerinden biri olan yaşlılığı yeniden konuşmak için bir aradayız. Ve bunu sanatın diliyle, duyguların en saf haliyle yapıyoruz. Biz Kepez Belediyesi olarak inanıyoruz ki yaşlılık, üretmenin ve paylaşmanın sonu değil; tam aksine, insanın kendini en içten biçimde ifade edebildiği bir dönemdir. Sanat bu dönemde hem kalbi onaran hem ruhu besleyen en güzel dosttur” dedi.

KEPEZ GÖNÜLLÜSÜ

Sanatçı Mert Fırat’a da katılımlarından dolayı teşekkür eden Başkan Kocagöz, “Kendisi sadece başarılı bir sanatçı değil; aynı zamanda sanatın topluma nasıl dokunabileceğini bize gösteren örnek bir gönüllü. O yüzden kendisini de bu hareketin bir parçası olarak, Kepez Gönüllüsü yaptık”   diye konuştu.

YAŞLILARIMIZ CAMDAN BAKMASIN

Bir vatandaşın ‘Artık dışarı camdan bakmıyoruz, artık dışarı çıkıyoruz’ sözlerine değinerek konuşmasına devam eden Başkan Kocagöz, “Yaşlılarımız dışarıya camdan bakmasın, kapıdan çıksın. Sosyal hayata dahil olsun. Bu bizim motivasyonumuzu çok arttırdı. Kapıdan çıkmamız için bugün neler yapmamız gerektiğini, daha güzel şeyler yapmamız gerektiği konusunda da sanatçımızdan da fikirler alacağız” dedi.

YAŞLILIĞI ANLATAN FİLM

Konuşması sırasında bir hayalini de dinleyicilerle paylaşan Başkan Kocagöz, “Kepez’de, yaşlılığı anlatan filmlerden oluşan bir film festivaline ev sahipliği yapmak istiyoruz. Kepez bu konuda bir marka olsun istiyorum. Biz katılımcı belediyeciliğe inanıyoruz. Ortak akılla, birlikte karar vermeye… Bu söyleşiyi de o anlayışın bir parçası olarak görüyorum” diye konuştu.

KEPEZ SANAT ŞEHRİ

İnsan hayatında sanatın çok önemli olduğunu ve Kepez’de bu yüzden kültür ve sanata büyük önem verdiklerini dile getirdi. “Biz bu yola çıkarken dedik ki; Kepez Antalya'nın en büyük ilçesi… Yaklaşık 700 bin nüfusu var, ama Kepez Antalya'nın arka bahçesi olmamalı.. Kepez Antalya'nın vitrini olmalı bunun için ne gerekli? Kepez sanat şehri, Kepez bir kültür şehri, Kepez bir spor şehri olmalı diyerek yola çıktık. Halkımızda bunu zaten görüyor. Artık Kepez'de değişim dönüşüm başladı. Mimar Sinan Kongre Merkezi’ni artık akademi haline getirdik. Tiyatro, müzik ve sanatın her dalını vatandaşlarımızla buluşturduk. Kepez'de turizme hizmet eden birçok vatandaşımız var. Bunun içinde Rusça, İngilizce gibi yabancı dilleri de orada ücretsiz olarak veriyoruz. OBA, ortak buluşma alanı diye bir projeyi hayata geçirdik. Burada insanlarımızın en özel anlarında daha çok birlikte olabilmelerini sağladık. Kepez’de kültür ve sanat dönüşümü başladı” diye konuştu.

GEÇMİŞİN BİLGİLERİ GELECEĞİN PUSULASI

Yaşlı Dostu Kepez Projesi’ne de değinen Başkan Kocagöz, “Bizim yaşlılarımıza bakış açımız; sadece bir sosyal hizmet değil, bir vefa borcu olarak görüyoruz. Büyüklerimize olan saygıyı somut adımlarla göstermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Yaşlarımızın yaşam kalitelerini arttırmak için birçok iş yapıyoruz. Evde Bakım Hizmeti ile evinin temizlenmesinden tamirine, kuaförüne kadar onların yanındayız. Talep edildiği takdirde 60 yaş üstü her vatandaşımızın yanındayız. Yaptığımız bu hizmetten çok büyük bir keyif alıyoruz. Yaşlı kafeleri ve gönüllü ziyaretlerini çok önemsiyoruz. Yaşlılarımızı geçmişin bilgeleri geleceğin pusulası olarak görüyoruz. Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.

KEPEZ’DE ORTAK AKIL

 “Vatanımı, bayrağımı ve Türk milletini çok seviyorum “diyerek sözlerini sürdüren Başkan Kocagöz, “ Ben, halkımıza en iyi hizmeti nasıl yapabilirim bunun peşindeyim. Bunu tek başına ne benim nede arkadaşlarımın aklı yetmez. Ortak akıl oluşturmak gerekiyor. Bir işi en iyi bilen o işi yapandır. Bir mahallede sinek varsa onu en iyi bilen mahallede yaşayanlardır. Dolayısıyla biz dedik ki; öyle bir sistem kuralım Türkiye'ye örnek olsun diyerek, şimdi Mahalle Meclisleri kuruyoruz. Ortak akıl oluşturabilmek için… Mahalle Meclisi’nde seçilmiş muhtar olacak. Kadın, genç, kanaat önderi 60+,siyasi partilerin siyasi temsilcileri olacak. Sadece Cumhuriyet Halk Partili mahalle temsilci değil, hepsi olacak. Bizim nasıl doğru yaptığımızı görecekler. Bir gıda paketini bir mahallede ihtiyaç sahibine ulaştıracağımızda ortak paydayı bulacağız. Bunun örnek bir proje olacağını düşünüyorum. Kepez Gönüllüleri olayına da bu yüzden başladık. Sizleri de Kepez Gönüllüsü olmaya davet ediyorum. Çünkü onlar gençlerimize doğru şeyleri gösterecekler, ortak aklı bize getirecekler. Kepez gönüllüsü olmaya var mısınız?” diye sordu.

Başkan Kocagöz’ün sorusu ‘Evet’  sesleriyle ve alkışlarla karşılık buldu.

KEPEZ’DE KİMSE YATAĞA AÇ GİRMESİN

“Kepez’de kimse yatağa aç girmeyecek” diyerek, “Bu bir vicdan meselesi… Siyaseti neden yapıyoruz? Belediye başkanıysanız gerçekten yetimin hakkını gözetiyorsanız, bir kişi yatağa aç girmemelidir. Bir kişi yatağa aç giriyorsa bu benim ayıbımdır. Sizlerden de ricam; lütfen çevrenizde, mahallenizde, komşunuzda, akrabanızda ihtiyaç sahibi varsa lütfen bize bildirin. İnsan bizler için çok değerlidir” dedi.

FIRAT: “BİZ CUMHURİYET ÇOCUKLARIYIZ”

Söyleşinin konuğu Sanatçı Mert Fırat’ta sanat ve yaş alma üzerine kendisine iletilen soruları cevapladı. Sosyal sorumlulukta bu kadar yer almasının sebebini şu sözlerle açıkladı; Biz Cumhuriyet çocuklarıyız. Cumhuriyetimizi ilkelerini de doğru anlatarak, ortak değerlerimizi saygı çerçevesinde büyütmek. Bu anlamda Halk Evleri benim için çok anlamlı bir yuva haline geldi. 12 yaşında Halk Evleri’nin tiyatro kursuna gittim”  diye konuştu.

YAŞLILIKTA SANATIN FARKINDALIĞI

Sanatın iyileştirici gücünün yaşlılıkta önemli olduğuna da değinerek, “Hayata sanatla bakmak, sanatla yönetmek çok değerli… Yaşlılıkta, bu farkındalığı topluma kazandırmakta sanatın ve sanatçının üreteceği eserlerin çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.  Seyredilecek bir 4-5 dakikalık görüntünün toplum üzerindeki etkisi tartışılmaz bir gerçek. Dijital çağda sanatın toplum üzerinde büyük etkisi ve değiştirici gücü var. Yeni eserlerinde bu bakış açısıyla üretilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

TİYATROYA GİTMELİ, OKUMALI

İnsanların yaşam sürelerinin gittikçe arttığına dikkat çeken Fırat, “İşte sanatın katkısı da tam burada başlıyor. Hafızanızı zinde tutacak roman okuma gibi; biliyorsunuz ki roman okuma da beyin frekanslarınızı ölçtüğünüzde çok net bir faydasını görüyorsunuz. Edebiyatın farkındalığı, varlığı bu anlamda beyine verdiği destek çok değerli. İnternet ortamının var olduğu ortamda, bizim sanatımız aslında seçme sanatı… Küratörler çağındayız. Seçilmiş var olan kaynağı doğru bir şekilde hayatımıza, zihnimize, bedenimize yerleştirme sanatı… Sanatın burada çok büyük bir katkısı var. Tiyatroya gitmek, okumak lazım. Belediyemizde bu noktada önemli hizmetler veriyor. Bu noktada yararlanmak lazım” diye konuştu.

YAŞLILARA SAHİP ÇIKILAN ESERLER

Yaşlıların sanata aktif katılımlarıyla ilgili de duygu ve düşüncelerini dile getirdi: “Yaşlıları ele alan çok film ve edebiyat eseri var. Bunları tema üzerinde kümelemek çok değerli. Mesut Başkanımızın da yaşlı filmleri ile ilgili festival düşüncesi de çok önemli. Kendi bakış açımızı ön planda tutarak yaşlılarımıza sahip çıktığımız eserler üretmek daha faydalı olacaktır” dedi.