Antalya Yapı Malzemeleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANTSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Kurtar, İnşaat ve Yapı Malzemeleri sektörünün yaşadığı sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bir açıklama yayınladı. Başkan İlhan Kurtar açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Antalya Yapı Malzemeleri Sanayici ve İş İnsanları derneği, sektörün sorunlarına üyeleri, ülkemizin ve bölgemizin lokomotif sektörü olan inşaat faaliyetlerinde ana oyuncu konumundadır.
Ülkemiz ekonomisinde Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) yaklaşık %6'sını oluşturan ve 1,5 milyon kişiye iş yaratan inşaat sektörü Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Diğer sektörler üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alındığında, inşaat sektörünün Türk ekonomisindeki payı %30'lara ulaşmaktadır.
Paydaşlık makul düzeyde karlı fiyatlandırmalara bağlı
Akdeniz Bölgesi’ndeki inşaat faaliyetlerinde bulunan müteahhitler, yapı malzemecileri ve değerli sektör paydaşları; Biz ANTSİAD üyeleri olarak çok ciddi bir sermaye ve ekonomik güç ortaya koyarak sizlere hizmet vermekteyiz. Müteahhitler olarak sizler de büyük riskler alarak şehrimize ve ülkemize istihdam yaratan taraftasınız. Sermayelerimizi birbirimizi kırarak mı heba edeceğiz?
Yapı malzemecileri ister üretici, ister tedarikçi olsun showroom, depolama, lojistik operasyonları ve yüksek personel giderleriyle faaliyet göstermektedir. Tedarikçi olarak paydaşlarımızın sürdürülebilirliği, makul düzeyde kârlı fiyatlandırmalara bağlıdır.
Sağlam ve güvenilir tedarikçi daha fazla önem arzediyor
Geçmişte hep birlikte gördük ki; işler yolundayken birçok müteahhit firma, sadece düşük fiyat sunan firmaları tercih etti. Ancak her ticaret erbabı bir malın alım – satım arasındaki tüm operasyonel giderleri gözetmek ve bu giderlere eklenen finansal riskleri analiz ederek satış yapar, neden benzer bir ürün ederinin altına satılır? İşte burada güven ve tecrübe dikkate alınmalıdır.
Bizler güvenilir firmalara ürün satmaya çalışırken, müteahhitlerin de projelere ait satın almalarda siparişle birlikte verdiği iş avansı ve çekleri düşünerek güvenilir firmalardan ürün alması gerekmez mi?
Fiyat – fayda performanslarında artık ‘’sağlam ve güvenilir partner” tedarikçiler daha fazla önem arz ediyor.
Üyelerimizin desteği küçümsenmeyecek seviyede
ANTSİAD olarak, hiçbir üyemizin gerek birbiriyle, gerekse müteahhitlerin üyelerimizle ticaretinde risk paydaşı değiliz. Biz tüm paydaşların risk analizini yapmasını birbiriyle bu riskleri gözeterek ticaret yapmasını istiyoruz. Müteahitlerin de kendi analizlerine göre ANTSİAD üyeleriyle ticaretini arttırmasını arzu ediyoruz.
Akdeniz Bölgesi’ndeki büyük birçok inşaat firmasının geçmişi ve bugünü kıyaslandığında üyelerimizin desteklerinin küçümsenmeyecek düzeyde olduğunu görürsünüz.
Dev firmalar vefa borcunu ödemeli
Üyelerimizin geçmişte destek olduğu müteahhitlerin başarılı işler yaparak büyüdüğünü ve adeta devleştiğini görüyoruz ve gurur duyuyoruz. Bugün bu dev firmalar üyelerimize vefa borçlarını ödemeli ve bölge firmalarımıza bu anlamda pozitif ayrımcılık uygulamalı.
Bir diğer önemli konu, geçmişte ve günümüzde birçok marka konut projesinin yaklaşık %80’i, ANTSİAD üyelerinin veya yapı malzemecilerinin katkılarıyla, büyük oranda barter modeliyle tamamlandı.
Peki bu süreç, bir konsorsiyum muydu? Yoksa başta anlaşılan bir ortaklık mıydı? Ortak olmadığımızı hepimiz biliyoruz. Bizler aynı sektörde yer alan ve birbirine muhtaç iki tarafız ancak ticarette kazanç esastır.
Barter oranları %25-30 seviyelerinde olmalı
Büyümek, yatırım yapmak ve ayakta kalmak için kazanç elde etmek zorundayız. Bu nedenle sektörel gücümüzü doğru yönlendirmeli ve sürdürülebilir bir sistem oluşturmalıyız.
Müteahitlerin mal alımındaki ‘barter oranları’, yapılan iş hacmine göre en fazla %25-30 seviyelerinde tutulmalıdır. Müteahitlerin barter karşılığı alınan konut ve işyerlerinin fiyatlaması liste fiyatı üzerinden yapılmamalıdır; sermaye ve hizmet karşılığı hakkaniyetli bir değerleme esas alınmalıdır.
Üyelerimiz sermayesini yerine koyabilmeli
Barter yöntemiyle satışı yapılan veya üretilen yapı malzemesinin tamamı stoklarımızda bulunmadığından gerek stoktan gerekse satınalma yaparak veya üretim yaparak teslim ettiğimiz ürünler için ek finansman, işçilik, depolama ve lojistik giderlerini çözmek durumundayız.
Bu sebeple makul seviyede fiyatlanarak alınan barter, karlı bir şekilde elden çıkarıldığında üyelerimiz sermayesini yerine koyabilmeli ve bu işten para kazanmalıdır.
Zaten daralan gayrimenkul sektöründe barterla aldığımız daire veya işyerlerinin satış süreci uzamaktadır.
Üyelerimiz yaşadığı sürece müteahhide fayda sağlayacağının altını çiziyoruz.
Küçülenler, faaliyetini sonlandırmak zorunda kalanlar oldu
Gerek inşaat müteahhidi olsun gerekse malzeme tedarikçisi birçok paydaş bu dönemde ciddi sıkıntılar yaşıyor; işleri bozulanlar, küçülenler ve hatta faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kalanlar oldu.
Şimdi önümüzde daha da zorlu bir dönem var.
Önümüzdeki süreci en az hasarla atlatmak için birlikte dikkat etmemiz gereken bazı temel noktalar var:
Paydaşlar olarak ticari ilişkileri güçlendirmeliyiz, ciddi, disiplinli ve dayanışma içinde hareket etmek zorundayız.
Beraber atacağımız adımlar, hepimizin yarınını şekillendirecektir.
Tarih bize gösterdi ki, bu tür dönemler geçicidir.
Ancak bugün tedbirli olursak, firmalarımız bu süreci en az hasarla ve daha güçlü şekilde atlatacaktır.
SEKTÖRDE DARALMA, EKONOMİK YAVAŞLAMA VE ARTAN FİNANSAL GİDERLER
Başkan İlhan Kurtar Türkiye genelinde inşaat sektöründe yaşanan gelişmeler hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu:
İnşaat ve yapı sektörü, ilk kazmayla başlayan süreçten itibaren; üretici, satıcı ve müteahhitleriyle bir bütündür.
Ancak son dönemde özellikle konut sektöründe yaşanan daralma, ekonomik yavaşlama ve artan finansal giderler, ANTSİAD üyelerini ciddi anlamda zor durumda bırakmaktadır.
Öncelikle Sektörümüzde Türkiye İnşaat Müteahhitleri Birliği (TMB) ve Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından yayımlanan raporlara göz atmakta fayda görüyorum. Müteahhitler Birliği 2025 ilk çeyrek İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nda belirtildiği üzere,
İnşaat Sektöründe güven kaybı yaşanmaktadır
TMB Raporunda, Türkiye İnşaat Sektörü Güven Endeksi, 2025'in ilk çeyreğinde önemli seviyede bir düşüş gösterdi. Bu düşüş, sektördeki belirsizliklerin arttığının ve yatırımcı güveninin azaldığının bir göstergesidir. İnşaat projelerinin ertelenmesi, yeni projelere başlanmaması ve mevcut projelerdeki finansman zorlukları sektördeki güven kaybını pekiştirdi. Müteahhitler, sektördeki ekonomik dalgalanmalara ve hammadde tedariğindeki sıkıntılara karşı daha dikkatli bir yaklaşım benimsemeye başladı.
İpotekli satışlarda artış, ilk el satışlarda düşüş yaşanmaktadır,
TMB Raporunda, 2025'in ilk çeyreğinde özellikle ilk el konut satışlarında düşüş yaşanması, inşaat sektöründeki arz sıkıntılarının ve yüksek inşaat maliyetlerinin etkisini gösteriyor. Satışlar, daha çok ikinci el konutlarda yoğunlaşırken, yeni projelere olan talep beklenen seviyeye ulaşamıyor.
Yabancıya konut satışlarında düşüş devam ediyor,
Raporda, 2025 mart ayında yabancılara yapılan konut satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,5 oranında azalarak 1.574 oldu. Ocak-mart dönemi itibarıyla ise yabancılara yapılan satışlar, yıllık %19,5 oranında bir düşüşle 4.578’e geriledi. Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından yayımlanan Haziran 2025 Bileşik Endeks verileri, sektörün ivme kaybettiğini hem faaliyetlerde hem de güven ve beklentilerde düşüş kaydedildiği belirtilmektedir.
Birleşik enseks 1,8 puan geriledi,
Haziran ayında inşaat malzemesi sanayisine ilişkin genel faaliyetleri ölçen bileşik endeks, bir önceki aya kıyasla 1,8 puanlık azalışla 80,7 seviyesine indi. Bu gerileme, sektörde yaşanan yavaşlamanın yeniden hızlandığına işaret etti.
Faaliyetler zayıfladı, ihracat düştü,
Haziran ayında özellikle çalışma günü sayısının azalması, faaliyet endeksinin 3,5 puan düşerek 124,1 puana gerilemesine neden oldu. Yurt içi satışlarda belirgin bir daralma yaşanırken, ihracat cephesinde de düşüş gözlendi.
Güven endeksi 54,6 puana düştü
Türkiye ekonomisine ve sektöre duyulan güven haziran ayında azaldı. Güven endeksi bir önceki aya göre 1,3 puan düşüşle 54,6 puan seviyesine geriledi.
Beklentiler zayıf
Sektörün gelecek dönem öngörülerini yansıtan Beklenti Endeksi, haziran ayında 1,1 puanlık azalışla 66,1 puana düştü. Bu veriyle birlikte yılın ilk yarısında altı ay üst üste düşüş kaydedilmiş oldu. Sıkı para politikaları, iç ve dış siparişlerin zayıflaması ve ekonomik belirsizlikler, sektörün geleceğe dönük umutlarını gölgeledi.
Yapı sektörünü zorlu bir üçüncü çeyrek bekliyor
Üçüncü çeyrekle birlikte sektörde toparlanmanın sınırlı kalabileceği, faiz indirimi ve gevşeme beklentilerinin reel sektör tarafından arttığı ifade edildi.
Yorum Yazın