Kepez Belediyesi, ev sahipliğinde düzenlenen “102.Yıla Özel 102 Eser Cumhuriyet” sergisi 29 Ekim’de Dokumapark Modern Sanatlar Galerisi’nde kapılarını sanatseverlere açtı. 102. Yıla Özel 102 Eser Cumhuriyet Sergisi’ne özel anlamlı bir söyleşide Antalya Bilim Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sanatçılar, sanatı, Cumhuriyeti, felsefeyi konuştu. Sanatseverler de sanatın, Cumhuriyet’in ve felsefenin buluştuğu söyleşiyi keyifle dinledi. Zübeyde Yavuz’un moderatörlüğünde; sanatçılar Hüseyin Yıldırım, Hayati Misman, Şükran Pekmezci ve Hasan Pekmezci’nin sanatı, sanatın Cumhuriyet değerleriyle nasıl iç içe geçtiğini ve çağdaş düşünceye katkısını konuştu.

CUMHURİYET ÖNCESİ VE SONRASI
Söyleşinin açılış konuşmasını gerçekleştiren serginin Küratörü Zeynep Yavuz, çok güzel bir serginin Cumhuriyet Bayramı’nda kapılarını açtığını belirterek, ev sahibi Kepez Belediyesi ve Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e katkılarından dolayı teşekkür etti. Yavuz, konuşmasında kadınların toplumdaki yerine değinerek, Cumhuriyet öncesi dönemden bugüne uzanan sürece dikkat çekti. “Biz bugünlere kolay gelmedik. 19. yüzyılın başlarına kadar kadınların topluma katkısı oldukça sınırlıydı. Sadece aristokrat ailelerin kızları kendilerini ifade etme imkanı bulabiliyordu. Ancak Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde kadınlar büyük bir değişimin öncüsü oldu” dedi.

KADINLAR TARİHE GEÇTİ
Kadınların bu dönemde fedakarlıklarıyla tarihe geçtiğini vurgulayan Yavuz, “Pek çok insan cephede, evinde, yaşamının her alanında ödün verdi. Kadınlar, hatta erkek kılığına girip savaş meydanlarında yer aldılar. Cumhuriyet’in kazanımlarının arkasında bu büyük mücadele var” diye konuştu.
CUMHURİYETİN ANLAMINI KUTLUYORUZ
Yavuz, serginin amacının yalnızca sanat eserlerini sergilemek olmadığını belirterek, “Biz bu sergiyle Cumhuriyet’in ilanını ve bu dönemin anlamını kutluyoruz. Amacımız, bu büyük oluşuma katkıda bulunmak ve Cumhuriyet Bayramı’nı sanatla birlikte kutlamak” dedi.
CUMHURİYET VE SANAT
Söyleşide konuşan Hasan Pekmezci de, bu tür etkinliklerin büyük özveriyle gerçekleştirildiğini belirterek Başkan Mesut Kocagöz'e teşekkür etti. Pekmezci, sanatın Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gelişim sürecine değinerek şunları söyledi: “1923 öncesinde Antalya’da kaç ressam vardı? 1923’te Ankara’da ne bir sanat galerisi ne de bir sergi vardı. İstanbul’un dışında sanat ve sanatçı bulunmuyordu” diye konuştu.

İLK MÜZE ANKARA’YA
Konuşmasında müzelerin kuruluş tarihine de değinen Pekmezci, “Antalya’da ilk müze ne zaman açıldı? O dönemde Ankara’da müze bulunmuyordu. 1950’de Atatürk’ün emriyle Ankara Kalesi’nin Akkale Burcu’nda Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin temeli atıldı. 1970’lerde Anadolu’da yalnızca iki resim öğretmeni vardı” dedi.
ATATÜRK 3 ESER ALDI
Pekmezci, ayrıca Cumhuriyet’in sanatla ilişkisine dair önemli bir tarihi anekdot paylaştı: “Birinci Ankara Resim Sergisi’ne Mustafa Kemal Atatürk özel ilgi göstermiş, üç eserin kendi adına satın alınmasını istemiş ve ücretini cebinden ödemiştir. Bu sergiyle İstanbullu ressamlar ilk kez Anadolu’ya adım atmıştır” diye konuştu.
Ancak Atatürk’ün sergiye katılmadığını belirten Pekmezci, “Atatürk, sergiye gelirse ilginin sanatçılardan çok kendisine yöneleceğini düşündüğü için katılmamıştır” diyerek sözlerini tamamladı.
İYİ BİR RESSAM
Sanatçı Hayati Misman da, okullardan mezun olmanın insanları sanatçı yapmayacağını belirterek, iyi bir ressam olmak içinde çok çalışmaları gerektiği tavsiyesinde bulundu. İyi bir ressam olmak isteyenlerin paletinin kurumaması gerektiğini, palet kurursa amatör ressamlıktan kurtulamazsanız. Ne yaparsanız, hangi meslek gurubundan olursanız olun, sıradan olmak istemiyorsanız en iyisini yapmalısınız. Bunun içinde çok çalışmalısınız” dedi.
SANATTA KADIN OLMAK
Şükran Pekmezci de sanatta kadın olmayı anlattı. Pekmezci; “Cumhuriyet deyince ben kadınlarımız adına çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Bütün kadınlarımızın ve genç kızlarımızın da bunu hissetmesini istiyorum. Ülke kan ve barut kokusu içinde Kurtuluş mücadelesi verirken eğitimi, kadını, gençliği kültürü ve çağdaşlığı ön planda tutarak yaktığı ışıklı ülkemizin yol haritasını çizen ve bir ulusun kurtuluşuna özgürlüğüne liderin Cumhuriyet'e attığı silinmez imzalar olmasaydı, 102 yıl önce kadın hakları hayal bile edilemezdi” diye konuştu.
İYİ BİR RESSAM OLMAK İÇİN DİSİPLİN
Hüseyin Yıldırım da, Türkiye’de sadece Kepez Belediyesi’nin böyle bir sergiye öncelik ettiğini vurgulayarak Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e teşekkür etti. Yıldırım, “Ressamlıkta başarılı olmak istiyorsanız iş disipliniyle çalışacaksınız. Sanatçı farkındalık yaratmalı ve özgün olmalıdır. Sanat özveriyle ve kendi kişiliğinizi koyarak ortaya çıkar. Sanatın ortak dili vardır. Sanat zordur ve meşakatlidir” dedi.
Söyleşinin sonunda Kepez Belediyesi Başkan Yardımcısı Evrim Yalçın, “102. Yıla Özel 102 Eser Cumhuriyet Sergisi Söyleşisi” ile çok kıymetli bilgileri Antalyalılarla paylaşan sanatçılara teşekkür etti.






























Yorum Yazın