Ticarette rekabet gücü azaldı
GÜNDEMAntalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, dünya ticaretinin zorlu bir dönemden geçtiğini belirtirken, döviz kuru ve yüksek maliyetlerin Türkiye’nin ticarette rekabet gücünü azalttığını söyledi. Çandır, Antalya’nın ekonomide ülke ortalamasının altında bir performans gösterdiğini kaydetti.
Antalya Ticaret Borsası Ekim Ayı Meclis Toplantısı, ATB Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında ATB Meclis Salonu’nda yapıldı. Meclis’te yönetimin bir aylık çalışmasıyla ilgili üyeler bilgilendirilirken, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım, ülke ve kent ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CUMHURİYETİN 102. YILINI KUTLADI
Başkan Çandır konuşmasına 29 Ekim Cumhuriyet’in kuruluşunun 102. yıldönümünü kutlayarak başladı. Çandır, “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan Cumhuriyet, emeğin, üretimin ve alın terinin en yüce değer kabul edildiği bir yaşam biçimidir. Bu topraklarda üreten çiftçimiz, ürününe değer katan tüccarımız ve ihracatla ülkemizin refahına katkı sunan girişimcimiz, Cumhuriyet ekonomisinin temel gücüdür. Antalya Ticaret Borsası olarak üretimden ticarete uzanan zincirin her halkasında sürdürülebilirliği güçlendirmeyi, emeği yüceltmeyi ve adil bir ekonomik düzeni desteklemeyi görev biliyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da aynı inanç ve kararlılıkla çalışarak, üretimle, ticaretle ve alın teriyle büyüyen bir Türkiye için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi minnet ve saygıyla anıyor, Cumhuriyetimizin 102. yılını kutluyorum” diye konuştu.
TİCARETTE ZORLU DÖNEM
Dünya ticaretinin zorlu bir dönemden geçtiğini kaydeden Ali Çandır, “Son 25 yılda günlük popülist siyasetin ticarete bu kadar hakim olduğu dönem az sayıda olmuştur. Dünyanın gelişmiş ülke politikacılarının kurup kurallarını belirlediği Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumların işleyişi, tamamen keyfi şekilde, tersine çevrilmektedir. Bunu yapanlar da kuralları koyan ülkeler olunca arada bizim gibi ülkeler ticarette ciddi boyutta zorlanmaktadır” dedi.
DÖVİZ KURU REKABETİ GERİLETTİ
Son beş yıldır yurtiçi maliyetlerin döviz fiyatlarından en az iki kat hızlı arttığına dikkat çeken Çandır, bunun ihracatta fiyat rekabetinde gerilemeye ve pazarda tutunma zorluklarına neden olduğunu kaydetti. Eylül ayı verilerinin bu tabloyu açık biçimde gösterdiğini söyleyen Çandır, şunları kaydetti:
“Türkiye ihracatı aylık yüzde 2,8, yıllık yüzde 4,7 artarken, Antalya ihracatı aylık yüzde 8,6, yıllık yüzde 3,5 azalmıştır. Tarım ihracatı ülke genelinde aylık yüzde 0,9, yıllık yüzde 0,1 azalırken, Antalya’da aylık yüzde 15,7, yıllık yüzde 0,5 düşmüştür. Yaş meyve-sebze ihracatı ise ülkemizde aylık yüzde 10,2, yıllık yüzde 7,2, Antalya’da ise aylık yüzde 27,8, yıllık yüzde 2,5 oranında azalmıştır. Bu veriler, ihracatı standarda dayalı ürünlerle yapılan kentimizin, ülke ortalamasının dahi gerisine düştüğünü göstermektedir. İhracattaki bu düşüşün iki temel nedeni vardır: yurtiçi maliyet artışları ile döviz kuru arasındaki dengesizlik ve küresel piyasalarda artan keyfi korumacılık uygulamaları. İthalatımız ise bunun tam tersi konumundadır ve kontrolsüz bir şekilde artmaktadır” diye konuştu.
DÜNYA TİCARETİ DARALIYOR
2022 yılındaki 32 trilyon dolarlık dünya ticaret hacmi rekor olarak tarihe geçerken 2025 yılında bu rakamın 25 trilyon dolar civarında beklendiğini kaydeden Çandır, “Keyfi tarifelerin ve aşırı korumacılığın dünya ticaretinde yarattığı tahribatın en hafif boyutu olan bu durumun sürdürülebilirliği bulunmamaktadır. 2000’li yılların ilk 20 yılında hakim olan küreselleşme ve nispi ticaret serbestlikleri en çok gelişmekte olan ülkelere yaramıştı. Öyle ki, dünya ekonomisinde Kuzey Atlantik Paktı ağırlıklı yapı yerini Pasifik Paktı bir yapıya bırakmaya başlamıştı. Bu dönemden en çok yararlanan ekonomiler başta Çin olmak üzere Hindistan, Singapur, Vietnam, Endonezya ve Malezya gibi ülkeler olurken biz benzer bir hamleyi gösteremedik. Şimdilerde görünen odur ki, belirli bir dönem dünya; daha az ve daha zorlu ticaret ile ülke içi ağırlıklı büyüme stratejilerine dönmüş durumdadır. Ülkemiz ve kentimiz ekonomisini bu dönüşün yaratacağı kolaycı ithalat dalgasından korumak için akılcı politikalar üretmek zorundayız” diye konuştu.
EKONOMİDE DÜŞÜK PERFORMANS
Antalya’nın 2025 yılı Eylül itibarıyla ekonomide ülke ortalamasının altında bir performans gösterdiğini belirten Çandır, “Kurulan şirket sayısı Türkiye’de yüzde 4,7, kentimizde yüzde 16,6 azalmıştır. Protestolu senet tutarı ülkemizde yüzde 54, Antalya’da yüzde 104 artmıştır. Karşılıksız çek tutarı ülkemizde yüzde 28, kentimizde yüzde 16 artmıştır. Çekle işlem hacmi ülkemizde yüzde 10 artarken, Antalya’da yüzde 7 azalmıştır. Kredi kullanımı ülkemizde yüzde 42, kentimizde yüzde 50 artmıştır. Ticari kredilerde artış ülkemizde yüzde 35, kentimizde yüzde 61, tarımsal kredilerde ise ülkemizde yüzde 51, kentimizde yüzde 54 olmuştur” diye konuştu.
EKİM YOĞUN GEÇTİ
Antalya Ticaret Borsası olarak Ekim ayında yoğun bir tempoyla çalıştıklarını söyleyen Çandır, coğrafi işaretlerden enerji verimliliğine, Berry Forum’dan kesme çiçek analiz toplantısına kadar birçok etkinlikte mevcut durumumuzu ve geleceğimizi değerlendirdik. Coğrafi işaretli ürünler, ülkemiz için önemli bir fırsattır. Üreticilerin tescile uygun üretim yapması, etkin denetim mekanizmaları ve üretici bilincinin güçlenmesiyle bu alanda kısa sürede güçlü bir pazar oluşturabiliriz. Berry sektörü hızla büyümektedir. Çilek, maviyemiş, ahududu ve böğürtlen gibi ürünlerde Avrupa, Orta Doğu ve Körfez ülkeleri önemli pazarlar sunmaktadır. Enerji verimliliği artık yalnızca enerji üretimi değil, enerjiyi ölçmek, izlemek, azaltmak ve geri kazanmak anlamına gelen bir yönetim anlayışıdır. Kesme çiçek sektöründe ise artan maliyetler, ihracat pazarlarında yaşanan sıkıntılar, finansmana ve araziye erişimdeki zorluklar gündeme gelmiştir” diye konuştu.
TARIM LİSELERİ NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞI YARATACAK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan “Tarım Sektörüne Yönelik Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü” ile tarım sektöründeki nitelikli insan kaynağı açığının kapatılmasının hedeflendiğini anlatan Çandır, “Bu kapsamda, tarım alanında eğitim veren 30 meslek lisesi, bulundukları illerdeki ticaret borsalarıyla eşleştirilecektir. Böylece öğrenciler teorik bilginin yanında uygulamalı üretim deneyimi kazanacaktır. Bu önemli çalışmaya öncülük eden TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na, Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Antalya olarak biz de bu çalışmaya katkı vereceğiz. Gençlerimizin üretime katıldığı, bilgiyi pratiğe dönüştürdüğü bir eğitim modelini yerleştirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.
NARDA YÜZDE 25 REKOLTE KAYBI
Antalya’da nar, elma, armut, zeytin, yaş sebze ve kesme çiçekte üretimin devam ettiğini belirten Çandır, “Nar üretimi beklentinin yüzde 25 altında, ancak kalite ve ihracat açısından başarılıdır. Armut ve elmada don nedeniyle rekolte yüzde 60 düşmüştür. Zeytinde rekolte beklentinin üçte biri oranında düşük olup 55 bin ton zeytin, 8 bin ton zeytinyağı tahmini yapılmaktadır. Tüm üreticilerimize ve üyelerimize bereketli bir üretim sezonu diliyorum” dedi.
Mecliste üyeler, sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İlginizi Çekebilir