© Adalya Medya 2021

‘Makosenlerimi tekrar giyerim’

X hesabından gazeteci Uğur Dündar’a sert çıkan CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, siyasi arenada makosenlerimi tekrar giyerim... Hesabını sorarım' ifadelerini kullandı.

Gazeteci Uğur Dündar katıldığı canlı yayında, "İmamoğlu'na siyaset yasağının getirildiği gün, Kılıçdaroğlu Almanya'ya gitmek yerine Saraçhane'ye gelseydi, bugün başka şeyler konuşuyor olurduk. Türk toplumuna çok büyük bir fırsatı kaçırttı ve iyilik etmedi. Tarih onu affetmeyecek" demişti.

CHP'nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu sözler sonrası öfkelendi ve Twitter hesabından Uğur Dündar'a açık bir mektup yayınladı. "Geçmişe ve Geleceğe Not düşelim! Sayın Uğur Dündar'a açık mektubumdur…" ifadeleriyle sosyal medya hesabından paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, Dündar'ın iddialarına yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, "Siz hiç değişmemişsiniz! Hala 1970’lerde, 80’lerde, 90’larda yaptığınızı yapmaya çalışıyorsunuz. Bu sefer olmaz!" dedi.

İŞTE YAYINLADIĞI O MEKTUP;

Sağdan soldan vatan evlatlarının idamlarıyla sonuçlanan 68 kuşağı fırtınasında gemisine dalga vurmamış Uğur Dündar, 1980 darbesinin ‘Bizim Uğur’u, TRT Genel Müdürü…

28 Şubat sürecinin alt yapısında emeği olan, iş başörtü sorununa geldiğinde “İnadına mini etek, inadına dekolte” sloganlarına katkı sunan Uğur Dündar…

Siz hiç değişmemişsiniz! Hala 1970’lerde, 80’lerde, 90’larda yaptığınızı yapmaya çalışıyorsunuz. Bu sefer olmaz!

Şahsıma dilediğiniz kadar saldırabilirsiniz ama kardeşliğimizi dinamitlemenize müsaade etmem.

Senin de bildiğin ama hiç hoşuna gitmeyecek bir sır vereyim. Biz helalleştik… Bu ülkede, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bırakın oy vermeyi, adını duyunca besmele çeken muhafazakârlarımızla helalleştik. 1960’lardan kalma sağ sol kavgasının kötü mirasıyla yüzleştik. Bizlere inançsız ve din düşmanı gözüyle bakan sağcı kardeşlerimizle de helalleştik…

"HELALLEŞTİK"

İç Anadolu ve doğusu dahil, bırakın milletvekili çıkarmayı temsilci gönderemediğimiz şehirlerimizle konuştuk, anlaştık, helalleştik… Darbelerle, 28 Şubatlarla, faili meçhul cinayetlerle, idamlarla yüzleştik.

Bunu vatanperver dostlarımızla yaptık. Başta kıymetli dostum Sayın Karamollaoğlu olmak üzere altılı masanın liderleri ile yaptık.

Nasıl yaptığımızı da anlatayım. Berkin Elvan’a da ağladık, Eren Bülbül’e de… Sinan Ateş ile de vurulduk, Tahir Elçi ile de… Deniz Gezmiş’le de sehpaya çıktık, Mustafa Pehlivanoğlu ile de…

Ergenekon kumpası mağdurlarına da destek olduk, suçsuz günahsız KHK mağdurları anaokulu öğretmenlerine de…

Geçmişte yaşadığımız bütün travmalarımızı, öfkelerimizi, intikam duygularımızı ebediyen toprağa gömdük. Bütün farklılıklarımızı kabul ettik, sevdik ve kucaklaştık. Artık buradan size ve temsil ettiğiniz kimliğe ekmek çıkmaz!

‘Bedeli ne olursa olsun mücadelemi veririm’

Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, siyasi arenada makosenlerimi tekrar giyerim ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm.

Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.

Uğur Bey. Benim asıl işim hesap sormaktır. Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.

Sizin tabirinizle; "Ben Kemal Kılıçdaroğlu'nu 70'li yıllardan beri tanırım. Kemal Bey'in asıl işi hesap sormaktır. Devletin nice kayıp trilyonlarını, tüyü bitmemiş yetim hakkını, yurt dışından getirmiş ve hazineye irat kaydettirmiştir." El hak doğrudur Uğur Bey. Benim asıl işim hesap sormaktır.

Büyük emeklerle ve ödenen bedellerle tesis edilen bu kardeşlik yapısına, bu toplumsal ittifaka ve bu helalleşmeye saldırmayı sürdürürseniz, milletin uygarlık yolundaki bu anlaşmaya halel getirmeye çalışırsanız, bunun hesabını sorarım.

Toplumu kutuplaştırma, ayrıştırma, partimi yeniden halktan koparma çabaları ve çalışmaları olduğunu hissettiğim zaman Uğur Bey, SİYASİ ARENADA MAKOSENLERİMİ TEKRAR GİYERİM ve bedeli ne olursa olsun bu uğurda mücadelemi veririm.

Tarih kimi affedecek, kimi affetmeyecek? Bu soruyu da not düşelim zaman göstersin…

Bu vesileyle de vatanperver gazetecimiz Sayın Mehmet Ali Birand'ı saygıyla anmış olalım. Onun şahsında bütün gerçek gazetecilere selam olsun…

“Bizim Uğur”lar sizin olsun, Tarıklar bizimdir…

Kalın sağlıcakla…

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER