© Adalya Medya 2021

Kaş Gerenlik Koyu Bakir Kalmalıdır !

TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, imara açılmak istenen Kaş’taki Gerenlik koyu ile ilgili basın açıklaması yaptı. Oda Yönetimi, Barselona Sözleşmesi’nin “Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü’ne rağmen bölgede Konaklamasız Orman Parkı ve 1200 metrekarelik yapılaşma için ihaleye çıkılmasına tepki gösterdi.

Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu’nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Antalya Kaş Patara Özel Çevre Koruma Alanı ve Kesin Korunacak Hassas Alan statüsünde yer alan Gerenlik Koyu’nda mülkiyeti Kaş Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait olan yaklaşık 7.7 hektarlık alanda “Konaklamasız Orman Parkı” yapılmak üzere ihaleye çıkarıldığı ve ihalede görülen projeye göre de yaklaşık 1200 m²’lik yapılaşma olacağı öngörüldüğü anlaşılmaktadır. 30 Nisan’daki ilk ihale, dosyadaki evrak eksiklikleri nedeniyle iptal edilmiş olup, Kaş Orman İşletme Müdürlüğü, yeni ihale için 22 Ağustos 2025 tarihini belirlemiştir.

 

28.05.2022 tarih, 31849 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen Orman Parkları Yönetmeliği 3. Maddesi “i” bendi Konaklamasız Orman Parkı tanımı: “Devlet ormanlarında, toplumun çeşitli dinlenme, eğlenme ve spor ihtiyaçlarını karşılamak, yurdun güzelliğine katkı sağlamak ve turistik hareketlere imkân vermek maksadıyla kullanıma ayrılan; sadece günübirlik kullanım imkânı sağlayan ve içerisinde kır lokantası, kır kahvesi gibi çok katlı olmayan doğa ile uyumlu yapı ve tesisler ile yöresel ürünler sergi ve satış yeri, piknik üniteleri, kameriye ile diğer rekreasyonel yapı ve tesisleri ihtiva eden, rekreasyonel ve estetik kaynak değerlerine sahip alanlar…” şeklindedir.

Böylesi özel korunması gereken koylarda yapılacak en küçük kullanım kararlarında bile, olası kıyı çizgisinin değişmesiyle doğal dokunun yok olmasına, akıntı rejiminin bozulmasına ve kıyı erozyonunun artmasına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra, bu yapılması planlanan yapılar inşa edilirken kıyı ekosistemine zarar verilmekte, deniz çayırları (Posidonia oceanica gibi türler) ile yerel biyoçeşitlilik tahrip edilmekte ve birçok deniz canlısının ve doğal bitki örtüsünün yaşam alanı yok edilmektedir. Deniz ekosistemleri ve doğal habitat alanları sadece ekonomik kazanç sağlamak adına turizm kullanımına sunulmamalıdır.

Antalya Kaş Patara Özel Çevre Koruma Alanı ve Kesin Korunacak Hassas Alan statüsünde yer alan Gerenlik Koyunda “Konaklamasız Orman Parkı” kapsamında yapılacak; yollar, tesisler, otopark vb. yapılaşmalar Orman Ekosisteminin işleyişinin bozulmasına sebep olacaktır. Uzun vadede toprak yapısı değişecek, su döngüsü etkilenecek ve ağaçlar arasındaki doğal denge bozulabilecektir.  

Kıyı Kanunu’na göre kıyılar, deniz, göl ve akarsu kenarları devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve herkesin serbestçe kullanımına açık olmalıdır. Ancak bu şekilde 20 yıllık özel işletmelere kiralanması halkın denize doğrudan erişimini de kısıtlamaktadır. Fiilen özelleştirilen bu alanlar, kıyının kamusal kullanımını engelleyerek Anayasa ve ilgili yasalarla çelişmektedir.

3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun 6. maddesi, kıyılarda yapılaşmanın ancak kamu yararına ve bilimsel gerekliliklere uygun olarak yapılabileceğini düzenlemektedir. Bununla birlikte, kıyı alanlarında her türlü fiziki müdahale ve yapılaşma imar planı yapım süreçlerine tabi olup, Bütünleşik Kıyı Alanları Planı çerçevesinde değerlendirilmelidir. Antalya kıyılarında bu tür yapılar için çoğunlukla imar planı yapılmadan veya mevcut plan kararlarına aykırı şekilde uygulamalar yapılmakta, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yerel yönetimlerin denetimleri yetersiz kalmaktadır.

Ülkemizin taraf olduğu Barselona Sözleşmesi’nin “Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü” ve Kıyı Alanlarının Bütünleşik Yönetimi Protokolü, kıyı alanlarının sürdürülebilir şekilde korunmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak bu protokollere rağmen, kıyılarımızda plansız ve doğaya zarar veren yapılaşmalar devam etmektedir.

Ayrıca bu bölgenin koruma statüleri dikkate alındığında kesin yapı yasağı bulunan alanda yer alması ve bu durumun projede göz ardı edilmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

ORMANLAR, SİT ALANLARI, MALİYE HAZİNELERİ, DEVLETİN HÜKÜM VE TASARRUFU ALTINDAKİ ALANLAR, KIYILAR vb. tüm kamuya ait alanların, plansız ve fizibiliteleri yapılmadan üçüncü şahısların uzun yıllar kullanımına sunulması kaygı vericidir; bu durumun sonucunda telafisi güç veya imkânsız zararların oluşması kaçınılmazdır.

Unutulmamalıdır ki kıyılar sadece bugünün değil, geleceğin de mirasıdır. Doğal dengeyi koruyarak, kamu yararını gözeterek ve yasaları eksiksiz uygulayarak Antalya kıyılarının korunmasını sağlamak hepimizin sorumluluğudur. TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak kıyılarımızı korumak ve doğayla barışık, yaşanabilir kentler oluşturmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Kaynak:  kemergozcu.com 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER