Hukuksuzca yıkıldı, kamu zararı oluştu

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya, Müze Çalışma Grubu paydaşları, Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu, Antalya Barosu, Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk katıldı.

Kapsamlı olan toplantıda Antalya Arkeoloji Müzesi'nin yıkımına ilişkin usulsüzlüklerle dolu süreç ve yargı aşaması konuşuldu. Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu adına konuşan İMO Başkanı Soner Akdoğan, 16 Temmuz 2025’te kapatılan müzenin deprem riski taşıdığı gerekçesiyle yıkıldığını hatırlatarak, “Valilik ve bakanlık yetkilileri rapor var diyerek kamuoyuna yanlış bilgi vermiştir. Ancak raporun saha çalışmalarının 7 Temmuz’da başladığı kendi belgelerinden anlaşılmıştır. Yani müze kapatıldığında ortada geçerli bir deprem performans raporu yoktu” dedi.

‘Raporlar eksik ve çelişkili’

Meslek odaları tarafından yapılan teknik incelemelerde, müze binasına dair hazırlanan raporların ciddi eksikler ve çelişkiler içerdiği ifade edildi. Akdoğan, sondaj derinliklerinin yetersiz bırakıldığını, jeolojik ve geoteknik raporların birbirini tutmadığını ve bazı verilerin sahada gerçekten çalışma yapılıp yapılmadığını tartışmalı hale getirdiğini aktardı. Akdoğan, müzenin yıkılmasıyla büyük bir kamu zararının da ortaya çıktığını belirterek, “2002’de yapılan ve bugün değeri yaklaşık 180 milyon TL olan ek bina yıkılmıştır. Yeni müze için açıklanan 3–3,5 milyar TL’lik maliyetle, resmi birim fiyatlara göre hesaplanan 730 milyon TL arasındaki devasa farkın da izahı yoktur” dedi.

‘Sağlık ve güvenlik riski var’

13 Eylül 2025 gecesi başlatılan yıkımın, hem halk sağlığını hem de iş güvenliğini hiçe sayarak yapıldığını söyleyen Akdoğan, “Yıkım belgesi ve asbest raporu ortada yoktur. Yurttaşların dilekçeleri yanıtsız bırakılmış, yıkım adeta yangından mal kaçırır gibi yapılmıştır. Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımı; bilimsel verilerden uzak, kamu kaynaklarını heba eden ve hukuki temelden yoksun bir süreçtir. Biz meslek odaları olarak kamu kaynaklarının doğru kullanılmasını, bilimsel raporların dikkate alınmasını ve kültürel mirasımızın korunmasını talep ediyoruz. Sürecin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

Tabipler Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk, yıkımın halk sağlığına zarar verdiğini, asbest ve yoğun toz riskine rağmen önlem alınmadığını vurguladı. Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner ise müzenin yargı süreci devam ederken, yürütmeyi durdurma kararı beklenmeden yıkıldığını belirterek, “Deprem raporu bile müze kapatıldıktan sonra hazırlanmış. Bu süreç başından sonuna kadar hukuka aykırıdır” dedi. Av. Tuncay Koç da ihalede şeffaflık olmadığını, farklı firmaların sürece dahil edildiğini, ancak kamuoyundan bilgilerin gizlendiğini söyledi. Meslek odaları, baro ve tabipler odası, yıkımın bilimsel ve hukuki temelden yoksun olduğunu belirterek sürecin yargı yoluyla hesap verebilir hale getirilmesi gerektiğini kaydetti.